Ağaçların dünyamızı güzelleştirmenin yanında oksijen üreterek dengeyi koruduğunu hepimiz biliyoruz. Ağaçlar yaşam alanlarımızı peyzaj bakımından desteklerken, insan psikolojisi üzerinde de olumlu etkiler bırakır. Ancak, ağaç köklerinin yapılarımızın temellerine olan etkilerini bilmek zorundayız. Doğa ile iç içe bir yaşam sürmeyi hepimiz ister ve evlerimizin yakınlarına ağaçlar dikmek isteriz. Ev temellerimize yakın konumda ağaç büyütmeyi düşünüyorsak, hangi türde ağaç dikmek istediğimize iyi karar vermeliyiz. Binaya zarar veren ağaç türleri konusunda dikkatli olmak durumundayız. Bahçemizde yetiştirmeyi düşündüğümüz ağaçların taç büyüklüğüne, ağacın şekline, kök büyüklüğüne dikkat etmeliyiz. Bu faktörler, ağacın büyüyüp geliştiğinde yaşam alanlarımızı tehdit edip etmeyeceği konusunda bizlere bilgi verecektir. Dolayısı ile burada düşünülmesi ve bilinmesi gereken başka bir şey daha ortaya çıkmaktadır. O da ağaç türlerini ve ağacın kök hareketlerini iyi tahmin etmek hatta yönlendirmektir. Yönlendirmekten kastımız, bahçede sulama yapılan alanların stratejik olarak belirlenmesi ve ağaç kökünün sulama yapılan alana çekilmesi çalışmasıdır. Hidrotropizm (rutubete yönelme) denilen ağaç kökü hareketi, toprağın nemli olan kısımlarına doğru kökün gelişim göstermesi demektir.  Yapı temellerinden uzaklaştırılması düşünülen ağaç köküne bu strateji ile yön verilebilir.

Eskişehir inşaat firmaları arasında tecrübeli bir isim olan firmamız şantiyenin kurulacağı alanda veya yeni yapının yükseleceği alanda ağaçların kaldırılarak gerekirse yeni yerlerine dikilmesi konusunda da hassasiyet göstermektedir.

Ağaç Kökleri Binamıza Nasıl Zarar Verebilir?

Kurak iklimlerde bahçemize diktiğimiz ağaçların kökü toprak altında su bulabilmek için daha fazla yaylım göstererek atık su hatları etrafında dolanarak su hatlarına zarar verebilir. Su alt yapısında veya hatlarda çatlak ve delikler olması halinde kökün en ince hali olan saçaklar bu alanlardan suyu takip edip içeri giriş yaparak gelişir ve hat içinde tıkanıklığa neden olabilir.

Sadece su hatlarına olan olumsuz etkiler olarak ağaç kökü etkilerini sınırlarsak yanılabiliriz. Betonarme olmayan temellerdeki küçük çatlak ve temeller ağaç köklerine davetiye çıkarabilir. Bu çatlaklardan bina temellerine giriş yapan ince kökler temeller arasına toprak doldurulmuş alanda gelişerek zamanla özellikle banyo ve mutfak giderinin bulunduğu nemli alanlar yardımıyla gelişip kalınlaşarak bina zemininde şekil bozukluklarına varan problemlere yol açmaktadır.

1976 yılında yapılan bir bilimsel araştırmaya göre İngiltere’de kuraklık sonrası bina temellerine ve binaya zarar veren ağaç türleri kavak, meşe, dişbudak, ıhlamur ve çınar olarak tespit edilmiştir.

Çoğu ağaç kökü nemli topraklara ulaşmak için engelin etrafından dolanarak ya da küçük bir çatlaktan içeri sızmaya çalışarak bina temellerine zarar verir ancak sık ve güçlü bir köke sahip olan incir ağacı kendisine mukavemet gösteren engelin etrafından dolaşmak yerine onu delip geçerek daha büyük tahribatlara neden olabilmektedir.

Peyzaj firmalarının bu ve bu gibi konularda bilgi sahibi olarak fidan sahiplenmek isteyen müşterilerini uyarmaları ve yönlendirmeleri gerekmektedir. Eskişehir inşaat firmaları arasında yılların verdiği tecrübe ve bilgi birikimimize güvenerek Aysu İnşaat olarak bahçe düzenlenmesi ve peyzaj konusunda da istenildiği takdirde danışmanlık hizmeti vererek profesyonel anlamda hizmet veren şirketlere yönlendirme yapabiliriz.

Ağaçların kent için yararlı etkilerinden de bahsetmesek olmaz. Örneğin kent içindeki yeşil alanlar iklim değişikliğinin etkilerini hafifleten karbonu depolayabilir. Yerel iklimi iyileştirerek ısınmak için ihtiyaç duyulan enerjiden %20 ve %50 arası tasarruf etmeye yardımcı olur. Şehirdeki ağaçlar zararlı kirleticileri temizleyen filtre görevi görürler. Ağaçlar yaşam alanlarını yollardan ve endüstriyel alanlardan koruduğu için gürültü kirliliğini azaltır. Şehir içinde ve şehrin çevresinde iyi yönetilen yeşil alanlar ve ormanlar barınma ve yiyecek ihtiyacını karşılaması sayesinde biyolojik çeşitliliği de arttırarak bitki ve hayvanlarla ortak yaşam alanı oluşturmamızı sağlamaktadır.